6A. Hukuk Devleti, Laiklik ve Şeriat

Saltanat, Halifelik ve Şeriat Neden Kaldırıldı? Tüm dünyada tek kişilik hanedanlık sistemleri son bulmaya başlamıştı. Mustafa Kemal daha doğmadan önce 1. Meşrutiyet ile bunun ilk adımları atılmıştı. Saltanat bir şekilde son bulacaktı. Türkiye Cumhuriyeti kurularak yetki halka verilmiş oldu. Osmanlı İmparatorluğu, ‘Osman’ın aile devleti’ anlamına geliyordu, Türk ulusundan geldiğimiz için ülkenin adı da Türklerin ülkesi adına gelen Türkiye olarak değiştirildi.

4 halife döneminden sonra halifelik bilgili, Kuran ehli, erdemli kişilerden değil de saltanat gibi babadan oğula geçmeye başlamıştı. Padişah unvanı devlet işlerini, halifelik unvanı ise din işlerini temsil ediyordu. O günün şartlarında şeriat hükümleri uygulanıyordu ve Halifeliğin ile Padişahlığın aynı kişi üzerinde toplanması sakıncalar yaratıyordu. Hilafetin kaldırılması ile bu ikileme bir son verilmek istenmişti. Aslında saltanatın kaldırılması ile din ile devlet işleri zaten ayrılmıştı. Bu durum somut olarak laiklik olarak adlandırılmaya başlandı.

Şeriat hukuku, yalnızca bir inancın ve kültürün kurallarına dayandığı için İslam’ın adalet, hoşgörü ve eşitlik ilkelerine zıttır. Farklı dünya görüşlerine, dini inanışlara, geleneklere, kültürlere, değerlere sahip olan insanlar, ancak hukuk kuralları çerçevesinde birlikte yaşayabilirler.

  • Hukuk devleti, dini inanışlara karşı bir duruş değil, tüm inançlara eşit mesafeli bir yaklaşım sergiler. Devletin dini olmaz, insanların dini olur. Fakat bu kural ülkemizde yanlış uygulanmıştır.
  • Laik düzenlerde, şeriat hükümlerinin değil hukuk kurallarının üstünlüğü vardır ve hukuk düzeninde her inanç, her kültür, her değer özgürce yaşayabilir.
  • İslam’ın hak, adalet, eşitlik hükümleri, ahlak ilkeleri devlet idare sürecinde kullanılabilir.
  • İslam’ın temel üç unsuru vardır; iman, ibadet ve ahlak. Dini inanışlar ile şeriat hükümleri birbirine karıştırmamalıdır.

 

Şeriat demek imanla, yaptıklarımızla, ibadetle, ahlaklı olmakla başlar. İman ve ibadet bireyin kendisini, ahlak ise hem kendisini hem toplumun kalanını ilgilendirir. Şeriat illaki ülkeyi İslam kanunlarına göre idare etmek anlamına gelmez.

·      Fazla yemeğini komşun ile paylaştın, şeriat odur,

·      Başkasının malına göz dikmedin, şeriat odur,

·      Kendini kimseden büyük görmedin, işte şeriat odur,

·      Alnını secdeye sürdün işte şeriat odur.

Şeriat, illa tesettür, takke, sakal değildir. Şeriat ve laikliği sürekli kavga ettirmenin de anlamı yoktur.